Page 28 - Toucan_Modules_TR
P. 28

Bir oteldeki enerji  tüketimi,  otelin fiziksel ve operasyonel parametrelerinden
                  etkilenir.  Fiziksel  parametreler,  yapının  büyüklüğü  ve  tipi,  restoranlar,  mutfaklar,  kapalı
                  çamaşırhaneler,  yüzme  havuzları  ve  spor  merkezleri,  iş  merkezleri  ve  SPA  gibi  işlevsel
                  tesislerin mevcudiyeti, coğrafi konum ve iklim koşulları, enerji ve su sistemlerinin türü ve
                  nasıl  kurulduğudur.  Öte  yandan,  enerji  tüketimini  etkileyen  operasyonel  parametreler,
                  binada bulunan fonksiyonel tesislerin çalışma programlarını, sunulan hizmetleri, doluluk
                  seviyelerindeki  değişiklikleri,  enerji  tasarrufu  uygulamalarını  ve  ayrıca  personel  ve
                  misafirlerin alışkanlıklarını ve davranışlarını içerir.

                  Şekil 1. Bir oteldeki enerji tüketiminin yapısı





























                         Avrupa  Birliği  üye  ülkeleri,  sürdürülebilir  kalkınma  ilkelerine  bağlılıklarını  beyan
                  etmişlerdir.  Örneğin  Polonya,  bu  ilkeyi  topluluğa  katılmasından  çok  daha  önce
                  anayasasına dahil etti. Sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin uygulanması, yalnızca ekonomik
                  karı maksimize etmeye odaklanan küresel bir ekonominin sonucu olan çağdaş sorunlara
                  bir yanıttır. Sürdürülebilir kalkınma, varsayımlarına göre, ekonomik, beşeri ve doğal olmak
                  üzere üç tür sermaye arasında uygun orantıları şekillendirerek şimdiki ve gelecek nesillerin
                  yaşam kalitesinin sürdürülebilir şekilde iyileştirilmesinden oluşur [1]. Bu, çevrenin eylem için
                  temel  olduğu,  ekonominin  bir  araç  olduğu  ve  toplumun  refahının  kalkınmanın  hedefi
                  olduğu  anlamına  gelir.  Böyle  bir  perspektifte  ekonomik,  sosyal  ve  doğal  ihtiyaçların
                  üretilmesi ve karşılanmasını kapsayan yaşam kalitesi anlayışı ayrı bir önem kazanmaktadır.
                  Bu  nedenle  yaşam  kalitesi,  üç  sermayenin  ihtiyaçlarını  dengede  tutarak  tatmin  eden
                  bütünleştirici  bir  işleve  sahiptir.  Aynı  zamanda  yaşam  kalitesi,  kendisi  de  sosyal  adalet
                  açısından değerlendirmeye tabi olması ve yatırımların yaşam kalitesi üzerindeki etkisinin
                  analiz edilerek değerlendirilmesinde bir ölçüt olması işlevine sahiptir.

                         Sürdürülebilir  kalkınmada  yaşam  kalitesinin  özel  önemi,  sürdürülebilir  tüketim
                  kavramını  doğurmuştur.  Yaşam  kalitesi,  ekonomik  malların tüketimine  ek olarak,  sosyal
                  ihtiyaçların (örn. aile, arkadaşlar, kültür, boş zaman) ve doğal ihtiyaçların (örn. temiz hava,
                  güvenli  ve  sağlıklı  gıda,  estetik  açıdan  hoş  bir  manzara)  karşılanmasından  oluşur.  Bu
                  nedenle  sürdürülebilir  tüketimde  kilit  konu  yaşam  kalitesi  anlayışıdır.  Küreselleşme
                  sürecinde yaşam kalitesi ekonomik refahla eş tutulmakta olup, kalkınmanın tek amacı ve
                  kriteri  ekonomik  sermayedir.  Bu  nedenle,  küreselleşme  sürecinin  ilkelerinin  sürdürülebilir
                  kalkınma ilkelerine zıt durduğu vurgulanmalıdır.



                                                                                                     28
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33