2. Yeşil Otel Tekniği

2.1. Akıllı bina sistemleri: Bina Yönetim Sistemi (BMS) / Bina Otomasyon Sistemi (BAS)

Akıllı bina sistemleri, günümüzde sadece seyahat endüstrisinde değil, bina gereken herhangi bir endüstride çok popüler bir kavramdır. Bina Otomasyon Sistemi (BAS) başlangıçta BSM’nin daha iyi analitik işlevlere sahip bir versiyonu olarak sunuluştu. Ancak her iki sistem de çok benzer olduğu ve aralarında daha büyük bir fark olmadığı için bu iki isim birbirinin yerine kullanılmaktadır. Genellikle bina ne kadar büyükse, bu sistemin, özellikle de maliyet veya sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda, o kadar büyük avantajları vardır. BMS, binanın elektrik ve mekanik fonksiyonlarına daha iyi bakılmasından sorumludur. Binada gerçekleşen süreçlerin otomatikleştirilmesinden sorumlu olan ve muhtemelen bunlara herhangi bir insan müdahalesi ihtiyacını ortadan kaldıran birçok yararlı özelliğe sahip özel olarak tasarlanmış bilgisayar programına dayanmaktadır. Şirketlerin karmaşık bina yapılarını yönetmelerine, kaynak ve fon tasarrufu yapmalarına olanak tanımaktadır. Ayrıca, bu tür sistemler, çevresel konularda artan farkındalık, sürdürülebilirlik ve teknoloji kullanımı ile ilgili çabaların takdir edilmesi nedeniyle müşteri incelemeleri üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir.

BMS, bina içerisine kurulu elektronik ekipmanlarla ilgili faaliyetleri gerçekleştirebilir ve bunların gerçekleştirilme şeklini koordine edebilir. Program, kontrolün ne olduğuna bağlı olarak ışıkları açıp kapatabilir. Program gündüz ve gece boyunca farklı olabilir, ayrıca tamamen programla ilgilenmekle yükümlü olan kişinin verdiği kararlara bağlı olan bir hareket veya başka bir ortam için talimatları yerine getirebilir. Ayrıca BMS yazılımı binanın belirli bölümlerinde ampul değişimi gerekliliği veya yetersiz ışık kullanımı hakkında bilgi verebilmektedir. Benzer ayar HVAC adı verilen sektöre de uygulanabilir. Bu sektörün adı ısıtma, havalandırma ve iklimlendirmedir. Belirlenen program aracılığıyla sıcaklık, çalışma saatleri vb. ayarlar uygulanabilmekte, ayrıca servis ihtiyacı hakkında bilgi verilmektedir.

Bunun yanı sıra BMS – çoğunlukla kameraları yönetmekten, bildirimleri ve hataları iletmekten sorumlu olan güvenlik – odalara, havuzlara, garajlara vb. erişim ile ilgili faaliyetleri yönetebilir ve en sürdürülebilir koşulları oluşturan çalışma ortamını oluşturur. Ayrıca yangın güvenlik ekipmanları BMS üzerinden yönetilebilir. BMS, müşteri memnuniyeti, azaltılmış maliyetler ve cihazların daha uzun ömürlü olmasının yanı sıra çevrenin korunmasında büyük rol oynamaktadır. Bu sistem sayesinde enerji kullanımı ve beraberinde getirdiği karbon ayak izi büyük ölçüde düşer.

BSM’nin daha da geliştirilmesi, BSM ile aynı cihazların çalışmasına dayanan ancak tek bir ağa bağlı olan ve birbirleriyle bilgi alışverişinde bulunan Akıllı Bina teknolojisidir. Enerji kullanımını azaltma vb. genel işlevlerinin yanı sıra, Akıllı bina, su veya hava kalitesi gibi şeylerle ilgilenerek bina sakinlerinin genel sağlığını ve refahını iyileştirmekten sorumludur. Bu alışveriş, nesnelerin interneti aracılığıyla gerçekleşiyor ve veriler, cihazlara yerleştirilen sensörler tarafından iletilmektedir.

2.2. Radyo Frekansı Tanımlama Sistemleri (RFID)

Radyo Frekanslı Tanımlama, radyo dalgaları aracılığıyla iki cihaz arasında veri alışverişine izin veren bir teknolojidir. Bu cihazlar birbirine yakın bir mesafede olmalıdır ve hangi cihazların kullanıldığına bağlı olarak bu mesafe birkaç santimetreden birkaç metreye kadar değişebilir. Teknoloji, bilgi ile dolu bir alıcı sinyali göndermekten sorumlu olan antenleri, bilgilerin toplanmasından ve kaydedilmesinden sorumlu olan çip veya etiketi, alınan bilgilerin kullanılmasına izin veren belirli bir yazılımın yüklü olduğu okuyucuyu kullanır. Bu teknolojinin adı herkese tanıdık gelmeyebilir ama büyük ihtimalle teknoloji kullanıcıları tarafından günlük hayatta kullanılmaktadır. Bu teknoloji en çok hemen hemen her mağazada ödeme yapmak için kullanılan temassız banka kartında kullanılmaktadır. RFID çipleri ayrıca pasaportlara kurulur ve belirli odalara erişime, evcil hayvanların veya cüzdanlar gibi kullanıcıların daha iyi kontrol sahibi olmak istedikleri herhangi bir öğenin izlenmesine olanak tanır. Ayrıca yeni nesil akıllı telefonlar, temassız ödeme ve dosya alışverişine izin vermek için benzer bir teknoloji olan NFC’yi (yakın alan iletişimi) kullanır.

Turizm endüstrisi de RFID teknolojisinin birçok uygulamasını bulmaktadır. Özellikle pandemi sırasında ve sonrasında bu teknoloji, insanlar arasında fiziksel temasa gerek olmadığı için oldukça popüler oldu. RFID’yi bu kadar çekici kılan, yüksek hız, düşük maliyet, artırılmış güvenlik ve şirketin en yeni teknolojilerin uygulanmasını ve sürdürülebilirlik konularını önemsediği yönündeki genel izlenimdir. Turizm sektöründe en popüler uygulama kapı kilididir. Otel, geleneksel anahtarlar yerine, ziyaretçilerine içinde RFID çipi bulunan manyetik bir araca sahiptir. Müşteri ikna etmenin yanı sıra, otel personeli üzerinde de daha etkin bir kontrole sahiptir, karta fiziksel erişime gerek kalmadan etkinleştirilebilir veya devre dışı bırakılabilir, bu da güvenliği artırır. Kartın kaybolması durumunda maliyeti de çok daha düşüktür. Tek kart ile müşteriler aynı zamanda otelin otopark, yüzme havuzu gibi farklı bölümlerine de erişebilmekte ve personel, bilgisayar veya başka bir elektronik cihaz aracılığıyla sağlanan loglar sayesinde yaptıkları aktivitelere daha kolay erişebilmektedir. Gerekirse, ödemeler RFID kartı ile uzaktan da yapılabilir. Bu teknoloji aynı zamanda otelin envanterini izlemesine ve eşya sitesinden herhangi bir müdahaleye ihtiyaç duymadan eşyaların çalınmasını önlenmesine yardımcı olabilir.

Bu özellikler sayesinde RFID sistemi, otellerin sürdürülebilir hizmetler sunmasına yardımcı olabilir. Otel, gerçek zamanlı bilgi sağladığından, stok fazlasının birikmesini önleyebilir. Bu aynı zamanda malzemeleri yeniden kullanma alıştırmaları yapmalarına da yardımcı olur. İhtiyaç duyulan envanterle ilgili bilgiler, daha sürdürülebilir tedarik zincirleri oluşturmaya, üretilen atıkları ve gereksiz yere taşınmasından kaynaklanan karbon ayak izini azaltmaya yardımcı olabilir.

2.3. Su Toplayıcıları

Su tüketimi turizm sektörü için ele alınması gereken çok önemli bir konudur. Tek bir otel için su kullanımı sorun olmayabilir ama tüm sektör ele alındığında israf edilen kaynakların miktarı milyonlarca ton olarak hesaplanacaktır. Örneğin çamaşır yıkamak, tuvalet sifonu ve sulama her zaman içme suyu kullanımını gerektirmez ve kolayca bu süreç değiştirilebilir. Su toplayıcılar daha iyi, daha akıllı ve daha ucuz hale gelmektedir, bu da özellikle de içme suyu fiyatlarının artacağı açıkken işletme sahiplerini bu alana yatırım yapmaya teşvik etmektedir.

Birçok farklı tipte su toplayıcı vardır ve kullanımları, kullanılan binanın türüne, bölgenin ikliminin veya alan olanaklarına bağlı olarak değişebilir. İki ana tip su toplayıcı yer üstü ve yer altıdır. Bunları kurmak için gereken iş miktarı çok daha az olduğundan, yer üstü su toplayıcıları çok daha ucuzdur. Yeraltı kollektörlerinden çok daha fazla yer kaplarlar, ancak çatıya da kolayca monte edilebilirler.

Su kalitesi yönetilebilir niteliktedir ve otomasyon süreçleri, insan tarafından gerçekleştirilen iş miktarını kontrol etmeyi ve azaltmayı kolaylaştırır. Banyo yapmak, içmek veya yemek hazırlamak için gerekli olduğundan içme suyunun tamamen ikame edilemeyeceğini unutmamak önemlidir. Ancak, kullanımı hala yüksek olduğundan, su toplayıcıların başka birçok uygulaması vardır. Su, tesisi daha sürdürülebilir hale getirmek için çeşitli şekillerde kullanılabilir. Su tüketim maliyetlerini düşürmenin yanı sıra, su toplama sistemleri çevresel faydalar sağlar. Doğal kaynaklardan alınan suyun toplanmasını etkileyebilecek olan ihtiyaç duyulan su miktarını büyük ölçüde azaltabilir. Toplumun oluşturduğu altyapı nedeniyle yağmur suları erozyona yol açarak çok büyük miktarlarda suyun doğaya geri dönmesini engelleyebilir ve su sirkülasyonunu bozabilir. Bunun etkisi, kullanılan enerji miktarının olabileceğinden çok daha fazla olmasıdır. Su toplayıcılar, zaten çok miktarda su kullanan soğutma kulesine su sağlayabilir. Aynı zamanda tuvalet sifonu, çamaşır yıkama için olabilir, ancak normal su kaynaklarının kesilmesi durumunda otellerde su yedekleri de olabilmektedir.

2.4. Güneş panelleri

Giderek daha fazla şirket sürdürülebilir enerjiye dönüşmeye ve müşterilerine enerji kaynakları için daha ucuz çözümler sunmaya çalıştıkça, güneş kollektörleri son yıllarda çok popülerlik kazandı. Aynı şekilde giderek daha fazla cihaz güneş enerjisiyle çalışmaktadır. Ancak sadece cihazlar değil, tüm binalar da bu tür enerjiyle çalışmaktadır. Çatısında güneş panelleri olan evlerin sayısının hızla arttığı görülmektedir. Güneş tarafından üretilen enerjiyi toplayıp elektriğe dönüştürmek için tasarlanmıştır. Bunların birkaç çeşidi vardır ve en popüler olanları düz levha toplayıcılar ve vakumlu tüp toplayıcılardır. En popüler uygulama su ısıtma içindir, ancak sudan gelen ısı elektrik sağlamak için kullanılabilecek saf enerjiye dönüştürülebilir.

Turizm endüstrisi yıldırım, klima, su pompaları, televizyon ve benzeri şeylere güç sağlamak için çok fazla enerji kullanılmaktadır. Ayrıca, bilgisayarlar ve reklam verme, müşterilerle iletişim kurma veya eşyalarını veya binalarını yönetme gibi bunlarla ilgili tüm faaliyetler için de kullanılmaktadır. Bu durum, enerji sağlama açısından daha sürdürülebilir bir çözüm için büyük bir talep yaratmaktadır. Güneş panelleri ve kollektörler bu ihtiyaca cevap olabilir. Tüm dış mekan ekipmanı güneş enerjisi ile de çalıştırılabilir.

Seyahat aynı zamanda turizm endüstrisinin büyük bir parçasıdır, bu nedenle güneş enerjisiyle çalışan araçlara geçiş de çok önemlidir. Tesla, Toyota, Mercedes gibi şirketler yakıttan güneş enerjisine geçişi başlattı ve seyahati daha sürdürülebilir hale getirmiş bulunmaktadır. Yakın gelecekte bu tür bir çözümü kendi ürünlerinde de uygulamak için diğer ulaşım biçimlerine yüksek talep olacağı aşikar görülmektedir.

Güneş enerjisine geçiş, endüstrinin atması gereken büyük bir adımdır ve yalnızca büyük otel ağları için değil, aynı zamanda küçük işletmeler için de geçerlidir. İşletme sahipleri bunun uzun vadeli etkisine bakmak zorundadır. Bu enerjiye yatırım yapmaktan çekinmelerinin nedenlerinden biri, giriş maliyetinin yüksek olabilmesidir. Ancak yatırım kesinlikle faydalıdır çünkü enerji maliyeti çok daha düşük olacak ve bundan sonra karlar çok daha yüksek olacaktır. Bu geçişin gerçekleşmesinin tek nedeni maliyet değildir. Doğal kaynakların enerji üretimi için kullanımı şu anda çok fazla, gelecekte de bu şekilde devam etmek mümkün değil. Enerji güneşten alındığı için güneş enerjisi onları kullanmaz, bu nedenle çevre etkilenmez ve küresel ısınma tehlikesi bununla hiçbir şekilde ilişkili değildir. Bu konularda farkındalık arttıkça misafirler de sürdürülebilir çözümün uygulandığı mekanları daha sık tercih edeceklerdir.